Göz Kapağı Düşüklüğü

Ptosiz (Göz Kapağı Düşüklüğü)

PTOSİZ (GÖZ KAPAĞI DÜŞÜKLÜĞÜ)

Doğuştan olabileceği gibi ileri yaşta ya da felçlere bağlı olarak da oluşabilen PTOSİZ’in cerrahisi temel olarak sebeplerine göre ayrılmaktadır.

Doğuştan PTOSİZ’i olanlara göz kapağını kaldıran kas zayıf olduğu için cerrahide kaşı kaldıran kasa bağlanıp güçlendirilir.

İleri yaşlardaki PTOSİZ tedavisinde ise göz kapağı kaldıran kaş yerinden ayrıldığı için tekrar aynı yere yerleştirilir.

Göz Kapağı Düşüklüğünün Klinik Önemi Göz kapağının göz bebeğinin yarısı veya daha fazlasını kapatacak şekilde yavaş yavaş düşmesine ptosis diyoruz. Çoğu zaman hafif olduğunda farkedilmeyen bu hastalık aslında belirtilerini çoktan vermiş ancak belirtileri yanlış değerlendirilmiş olmaktadır.

Örneğin 35 yaşından sonra ortaya çıkan yorgunluk halsizlik sürekli yanma hissi ve uyku hali çoğu zaman yaşlanmaya bağlı, göz kurulduğuna bağlı veya uzun süren göz allerjisi gibi sık görülen hastalıkların belirtisi olarak düşünülmektedir. Bazen hastalar uzun süre bilgisayar kullandıkları için ya da uykusuz kaldıkları için bu belirtilerin olduğunu zannederler. Aslında ptosis hayat kalitesini yüzde elli oranında azaltır hatta hastalar artan bu şikayetleri sonrası göz bölümü dışındaki bölümlere ( nöroloji, psikiyatri..) başvururlar ve dertlerine çareyi yanlış yerlerde aramış olurlar.
Şimdi ptosisin gerçek sebepleri üzerinde duralım: 1. Yalancı ptosis dediğimiz göz allerjisi veya göz kurulduğuna bağlı gelişen ptosis. Burada yanma batma ışıktan rahatsız olma gibi şikayetler arttıkça göz kapağı daha da düşer. Hastalar gözlerini tam olarak hiç açamaz hale gelirler. Tedavisi medikaldir. Yani damla şeklindeki ilaçlara bir ila iki hafta içinde tamamen düzelir. 2. Miyojenik dediğimiz bazı genetik yani doğumsal hastalıklarda vücudun diğer kaslarıyla birlikte göz kapağını kaldıran kaslarda da zayıflık vardır ve göz kapakları özellikle akşamları düşer. Görmede belirgin bir engel teşkil etmekte ve estetik olarak yüze anormal bir görüntü vermektedir. Tedavisi medikal çok ileri olduğunda cerrahidir. Minimal düzeltme yapılır takip edilmesi gerekir.

3. Sebebi bilinen veya bilinmeyen yüzün bir bölümüne veya göz kapağı sinirine gelen felçler de ciddi kapak düşüklüğüne sebep olur. Hastalar o gözüyle kapağı hiç açamadıkları için göremez. Tedavisi farklı bir cerrahidir ve daha zordur.
4. Yaşa bağlı olan kapak düşüklüğünde ise kapağı kaldıran kas kapak yüzeyinden çorap söküğü gibi ayrılır. Burada kas normal derecede kasılsa bile kapağı kaldıramaz ve kapak düşük kalır. Göz kurulduğu ile birlikte sık görülür yorgunluk çok yapar ve zaman içinde fazlalaşır. Tedavisi göz kapağı kasının orijinal yerine yerleştirilmesidir. Göz kapağı cildi de çok uzamış ve sarkmış olacağından bir miktar cilt dokusu da çıkarılmalıdır.

Bunların dışında göz kapağında tümör ödem enfeksiyon gibi ağırlık yapan kitleler de düşüklüğe sebep olabilir. Bunların tedavisi etkenine göredir ortaya çıkaran sebep kalktığında kapak ta kendiliğinden düzelecektir.
Sonuç olarak göz kapağı düşüklüğü göz kurulduğu allerji gibi sık hastalıklarda birliktedir, yavaş yavaş ilerlediği için tesbit edilmesi güçtür, ciddi nörolojik hastalıkları taklit edebilir ve tedavisi şikayetlerin geçmesini sağladığı gibi yüze bir estetik görünüm kazandırdığı için 5-7 yıl daha genç bir görünüm elde edilmektedir. Unutmamak gerekir ki göz kapakları işlevini yitirdiği zaman sıra göze gelecektir. Göz kapağı gözlümüzün tek koruyucusudur ve bu yüzden göz kapaklarımız çok değerlidir.
Göz kapaklarımıza iyi bakın …